AİHM’in Demirtaş kararını uygulamamasının hukuksal bir dayanağı olmadığını söyleyen AİHM eski Yargıcı Türmen, ‘Türkiye hukukun geçerli olmadığı bir orman devleti midir? sorusu ortaya çıktı’ dedi
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Dairesi’nin, Edirne Cezaevi’nde 4 yıldır tutuklu bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında verdiği tahliye kararına ilişkin online panel düzenlendi. HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş’ın moderatörlüğünde gerçekleşen panele HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ve AİHM eski Yargıcı Rıza Türmen konuşmacı olarak katıldı. HDP sosyal medya hesaplarından canlı yayınlanan panelde AİHM’in Selahattin Demirtaş kararı değerlendirildi.
Panel moderatör Meral Danış Beştaş’ın konukları tanıtarak başlaması ile başladı. AİHM’in Demirtaş hakkında verdiği kararın önemli olduğunun altını çizen Beştaş, haftada iki gün kararın online panellerle değerlendirileceğini aktardı. “Cezaevlerinde rehin tutulan arkadaşlarımızın özgürlüğünü hemen istiyoruz” diyen Beştaş, ilk sözü AİHM kararını değerlendirmesi için Türmen’e verdi.
Siyasi neden
AİHM’in Türkiye aleyhine ilk defa 18’inci maddeyi kullandığına dikkati çeken Türmen,”Devletler sözleşmede öngörülmeyen siyasi amaçlarla kullanamaz, siyasi amaçlarla kendi vatandaşlarının haklarına kısıtlama getirilemez. AİHM ilk defa 18’inci maddeyi Demirtaş kararında Türkiye’ye karşı kullandı. Bu şu anlama geliyor ‘Devlet Demirtaş’ın tutuklanmasına siyasi nedenlerle karar vermiştir. Bu çok ağır bir hüküm, bunun sonucunda mahkeme siyasi nedenlerle tutukladığınız Demirtaş’ı serbest bırakın dedi. Kararın başka bir özelliği var, dokunulmazlıkların kaldırılmasını sorgulaması. Bu sadece Demirtaş ile sınırlı bir karar olarak kalmıyor bütün dokunmazlıkları kaldırılan milletvekilleri için sonuçlar doğuracaktır. Karar çıktıktan sonra Türkiye bunu uygulamayacağını söyledi. Bu ortaya bambaşka bir mesele çıkardı, bir hukuk devleti sorunu ortaya çıktı. Türkiye hukukun geçerli olmadığı bir orman devleti midir? sorusu ortaya çıktı” şeklinde konuştu.
‘Tartışılacak bir yanı yok’
“AİHM kararları Türkiye açısından bağlayıcı değildir” tartışmalarına değinen Türmen, “Bir ihlal söz konusuysa o ihlalleri ortadan kaldırılması lazım, ihlal varsa önce ihlalin kaldırılması gerekir. Bir daha ihlallerin olmaması için yasal düzenlemelerin yapılması gerekir. AİHM karında uygulamanın nasıl yapılacağını söylüyor, her zaman da yapmaz. Derhal bırakılması için gerekli olan önlemleri alın deniliyor. Türkiye’de AİHM’in kararlarının bağlayıcı olması tartışılıyor ama tartışılacak bir yanı yok. Sözleşmeye tarafsanız yükümlüklerini yerine getirmeniz gerekiyor. Bu sözleşme bu kadar açıkken Türkiye’de böyle bir tartışmanın çıkması, bağlayıcı değildir diyenlerin olması neyden kaynaklanıyor? Bu tartışmanın yapılması ürkütücü” ifadelerini kullandı.
Sancar: Karar dokunulmazlıkları da kapsıyor
Ardından söz alan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “Siyasi açıdan baktığımızda karar çok uzun vadeye yayılacak kapsamlı etkiler doğurmaya elverişli bir karardır. Dokunmazlıklar ile ilgili iki kısım var biri kürsü dokunmazlığı diğeri de geleneksel klasik dokunmazlık. AİHM bir kez daha kürsüde sarf edilen sözlerden dolayı milletvekillerinin yargılanamayacağını, kendileri ile ilgili hiçbir soruşturmanın açılamayacağını bir kez daha hatırlatıyor” diye konuştu.
Siyasi rehine
Sancar, devamla şunları belirtti: Türkiye açısında madalyonun iki yüzü var. HDP’yi çökertmek için yapılanlar aslında Türkiye’de demokrasi ve hukuku çökertiyor. AİHM kararı da bunu ortaya koyuyor. İktidar arkadaşlarımızı siyasi rehine olarak daha büyük bir suç işliyor. Bir suçu işlemek için yapılan yeni suçlar daha büyük yıkıma neden oluyor, asıl saldırı Türkiye’nin hukukuna, demokrasi ve geleceğinedir. Madalyonun diğer yüzü de, başta siyasi partiler başta olmak üzere demokrasi güçlerine sesleniyor. 4 yıldır yaşanan hukuksuzlukların bir özeti gibi. Hukuk devletinden yana olduğunu söyleyen herkes ile müzakere etmeye hazırız.
ANKARA