Mehmet Akpolat 27 yıldır cezaevinde ve 19 yıldır tek kişilik hücrede tutuluyor. Gördüğü işkence nedeniyle sağlığı bozulan Akpolat defalarca ameliyat oldu
İstanbul’da gözaltına alınan ve 18 Temmuz 1995 tarihinde tutuklanan Mehmet Akpolat (46), 27 yıldır cezaevinde. İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde (DGM) yargılanan ve “ülke topraklarının bir kısmını ayırmak”la yargılanan Akpolat ve beraberindeki Vahap Kavak, Ramazan Dağ ve Zeynep Avcı’ya 8 yıl süren davanın sonucunda önce idam cezası verildi, ardından ömür boyu hapse çevrildi. Yargıtay, cezayı 2003 yılında onanması üzerine dava Akpolat’ın avukatları tarafından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşındı, ancak reddedildi.
Akpolat, bulunduğu Siirt E Tipi Cezaevi’nde tek kişilik hücreye konuldu. Şimdiye kadar sırasıyla Bayrampaşa, Ümraniye, Ermenek, Siirt, Diyarbakır, Muş, Rize ve Bolu cezaevlerine gönderilen Akpolat, 19 yıldır tek kişilik hücrede tutuluyor.
Bir buçuk ay işkencede kaldı
Akpolat’ın annesi Hanife Akpolat (73), 27 yıldır çocuğunun bulunduğu cezaevleri arasında mekik dokuyor. Oğlu tutuklandığında yaklaşık bir buçuk ay işkencede kaldığını ve işkence esnasında testislerinin patlatıldığını, bunun için birçok kez ameliyat edildiğini 8 yıl sonra öğrenen Akpolat, çocuğunun kalp, böbrek, mide, eklem, romatizma ve astım rahatsızlığı olduğunu kaydetti.
Bir yıldır oğlunu göremiyor
Oğlu Akpolat’ın, Diyarbakır Cezaevi’nden sonra Muş, Rize ve şu anda ise Bolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu olduğunu belirten Hanife Akpolat, daha önce cezaevi kapısında iki defa kalp krizi geçirdiğini söyledi. Akpolat, “Bizim gidiş gelişlerde sıkıntılı. Neyimiz var neyimiz yok bozduk, borç yaptık, avukatlara verdik, Mehmet’e yolladık, yollarda harcadık. Çoğu zaman tek başımıza buradan görüşe gidemiyoruz. Tutuklularla birlikte ailelere de eziyet ediyorlar. Yaklaşık bir yıldır salgından kaynaklı da gidip göremiyoruz” diye konuştu.
Akpolat’ın 19 yıldır tek kişilik hücrede tutulduğunu, tek arzularını siyasi tutsaklar için bir genel affın çıkması olduğuna vurgulayan anne Akpolat, “Ölmeden önce çocuklarımızın çıktığını görmek istiyoruz. Tek bir isteğimiz var. O da cezaevleri kapılarının açılmasıdır” dedi.
DİYARBAKIR
